Sayfalar

26 Aralık 2015 Cumartesi

10. Harrington kupasını küçümsemeye kalkanlar

Bu yazı dizisini dikkatle okuduysanız; destek ve eleştiri ile döneceğinizi biliyorum. Dikkatli olun, hazırım.

Kurtuluş savaşı sırasında top mu oynuyorsunuz?

Araştırmadan, bilip bilmeden Fenerbahçe düşmanlığı adına hesapsızca çemkirenlerin bildiğinin aksine kupanın oynandığı tarihte Kurtuluş savaşı fiilen bitmiş, cepheler kapanmış, İstanbul dışında vatan kurtarılmış ve Lozan barış görüşmelerine geçilmiştir.

Padişah yanlısı mektebi sultani mensupları ve Beşiktaş semtinin zengin çocukları jimnastikçi arabacılar neden kazanamadılar bu kupayı?

Kazanmayı bırak da neden mücadele dahi edemediler?

Bu turnuvada oynamaya sadece Fenerbahçe layık görüldü. Zira Fenerbahçe işgale başkaldırışın, milli mücadelenin sesi idi.  Bunu işgal kuvvetlerinin istihbaratı çok iyi bilmekteydi ve işgal kuvvetleri de nasıl olsa bunları yener halkın moralini asgari seviyeye çekeriz düşüncesi ile Fenerbahçe'yi bu turnuvada görmek için ısrarcı oldular.

Şimdi bazı kendini bilmezler tarafından "yok efendim cephede değiller de top oynuyorlarmış" diye eleştirilen bu kahramanlar hem kupayı alarak hem de maçlardan arta kalan zamanlarında düşman zulalarından aşırdıkları silah ve mühimmatı derme çatma teknelerle İnebolu'ya kaçırarak milli mücadeleye önemli katkıda bulundular. Zira gerek sahada mücadele eden gerekse saha dışındaki Fenerbahçe mensuplarının birçoğu o günlerin meşhur teşkilatı karakol örgütü hesabına milli mücadeleye destek faaliyetlerinde bulunmaktaydı.

3 gün önce Taksim stadında İngiliz karmasına 3 -1 yenilen Galatasaray'lıların hala "cephe dururken maç mı yapılır?" diyerek kendi cehaletlerini gözler önüne seriyor bazıları. Aydınlatmak görevim.

Galatasaray 1919-1923 arası işgalcilerle 23 maç yapmış, 8 galibiyet, 9 beraberlik ve 6 yenilgi almıştır. Galatasaray bu maçlarda 45 gol atarken 33 gol yemiştir.

Beşiktaş 1922-1923 arası 7 maç yapmış, 2 galibiyet, 1 beraberlik ve 4 yenilgi almıştır. Attığı 10 gole karşılık da 10 gol yemiştir.

Pekâlâ, bütün İstanbul takımlarının oyuncuları cephede savaşırken neden hepsi değil de Kurtuluş Savaşı'na hiçbir yardımı dokunmadığı iddia edilen Fenerbahçe SK kapatıldı?

Fenerbahçe top oynarken, Mektebi Sultani öğrencileri cephedeydi

Mektebi sultani destekçileri okul için bir dönem mezun veremedik diyebilirler. Bunu demek konusunda haklılar. O çocuk yaştaki öğrencilerin okulu bırakıp, cepheye gitmeleri ne kadar büyük olduklarını gösterir. Şehitlerimize ise saygımız sonsuz.

Şunun farkına varırsak, her şey daha kolay olur; Fenerbahçe'nin bir okulu yoktu, olmayan öğrencileri şehit de olamadı.

Ancak kulübe kayıtlı ve şehit olan bazı sporcular aşağıdaki gibidir.

Çanakkale savaşı - 1. Dünya savaşı - Kurtuluş savaşı sırasında şehit düşen Fenerbahçe spor kulübü mensubu sporcularıdır:

Piyade Teğmen Nurettin Bey (Çanakkale savaşı)
Piyade Teğmen Haldun Bey (Çanakkale savaşı)
Piyade Teğmen Münir Bey (1. Dünya savaşı)
Emirzade Arif Bey (kurtuluş savaşı) - kuruculardandır.
Havacı Cevat Hüsnü Bey (1. Dünya savaşı)
Subay adayı Kemal Bey (kurtuluş savaşı)
Deniz Teğmen Sabri Bey (kurtuluş savaşı)
Havacı Üsteğmen Zeki Bey (kurtuluş savaşı)
Subay adayı Halim Bey (1. Dünya savaşı)

Madem Mektebi Sultani öğrencileri Galatasaray geçmişinden bir parça, onları yetiştiren öğretmenler de öyle olmalı, değil mi?

Resimdeki kişi, General Louis Franchet d'Esperey. İstanbul'a Fransız işgal kuvvetleri komutanı olarak tayin olduğu ilk gün, atıyla Galata caddesinde Türk bayrağını çiğnemiş ve fotoğrafı Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesinde çektirmiştir.

Bu terbiyesiz kişi kendisini Sultan Mehmed’e benzetmek için şehirde beyaz atı ile dolaşırken Galatasaray Lisesi’nde bir kral gibi karşılanmayı talep etmiştir.

Aynı kişinin şu cümlelerini de okuyalım: "Fransa bayrağının mağlup Türk toprakları üzerinde gururla dalgalanmasını sağlayan, nam-ı diğer 'küçük Fransa', Galatasaray camiasına ve ordumuz ileri gelenlerini en güzel şekilde ağırlayan Galatasaray lisesi öğretmen ve görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim.

Fransa Orduları Kumandanı
Louis Franchet d'Esperey"

Yukarıdaki cümleler Galatasaray şeref defterinde yer almaktadır.

Bakın yüce Atatürk neler diyor?

"Fenerbahçe Kulübünün her tarafa mazhar-i takdir olmuş bulunan asar-ı mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-i himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir.

Takdirat ve tebrikatimi buraya kayd ile mubahiyim.

5.5.1334 (3.5.1918)
ORDU KUMANDANI
Mustafa Kemal ATATÜRK"

Yukarıdaki cümleler ise Fenerbahçe şeref defterinde yer almaktadır.

Ayrıca Nutuk içerisinden aşağıdaki kısmı aktarmayı çok severim;

"Yine söylüyorum, bize karşı ileri sürülen düşünceler yanlıştır. Bu gerçek, tarihçe ve mantıkca doğrulanmıştır. Bunu yalnız batıya değil hatta vatandaşlarımıza da önemli olarak hatırlatmak gereği duyuyorum. Çünkü, pek az olmakla birlikte, üzüntüyle işitiyoruz ki, milletin tarihini okumamış veya milli duygudan yoksun kalmış oldukları anlaşılan bazı kimseler, yabancıların bize karşı ileri sürdükleri suçlamaları reddetmedikten başka, vatanlarını milletlerini suçlu göstermekten çekinmiyorlar. Hala bugün, Sultani Mektebi'nin ( Galatasaray Lisesi ) salonlarını bize karşı konferans verdirmek için yabancılara açık bulunduranlar var; bu gibilere LANET... "

AA! Bakınız, Nutuk içerisinde neler yazıyormuş!

Bakın İngiliz işgal kuvvetleri kendi adına turnuva düzenliyor, kazanan belli. Fransız işgal kuvvetleri ise bayrak çiğniyor ve kral gibi karşılanıyor.

Hazır Atatürk demişken