Sayfalar

29 Kasım 2014 Cumartesi

Festos diski - II

Türkçe’nin lehçelerinden biri olan Tatar Türkçe’si Hazar denizinin kuzey bölgelerinden Kırım yarımadasına kadar konuşulmaktadır. Tatar Türkçe’si de Türkmen Türkçe’si gibi çok eski köklere sahip olup, Ön-Türkçe ile bağları bulunmaktadır. Kendisi de Tatar Türkü olan Nurihan Fattah "Tanrıların ve Firavunların Dili" başlıklı bir kitap yayınlamıştır. (Selenge Yayınları, 2004, İstanbul) Bu kitabında Tatar Türkçe’si ile Sümer dili arasında bağlar kurmakta hatta Girit adasında bulunmuş olan Phaistos (Festos) diskini dahi okuduğunu ileri sürmektedir.

ADAMIMA (Atama), TU ENİİMKE (nineme), ES ENEM (asıl anama), KARAUL EYİMKE (Kara ulu bölgeme), SADAKA NİMEK (sadakat sözü), BİNTİME (kız kardeşime), İM EYİMKE (şimdiki yeni evime), SAKAMA (kralıma), İREKE DE (erime de), EMEKENİME (kadın akrabama), İRKENEKİME (erkek akrabama), ENİİME (yeni anneme)...

şeklinde sürüp giden bir sadakat yeminidir. Burada ilginç kök sözcükler bulunmaktadır. TU damgası UT olarak da okunabilir. Bu da /dışta, ilerde olan/ anlamını taşıdığından /yüksek anne/ yani nine olmaktadır.  ES kök sözcüğü de /var olan, asıl olan/ anlamını taşıdığından /asıl anne/ beni doğuran anne demektir. NİMEK sözü ise /dimek, sözünü etmek/ yani sadakat sözü vermek şeklinde anlaşılmalıdır.  ENEM /anam/ olduğuna göre ENİİME de kayın valdeme veya yeni anneme demek olmaktadır.

Her iki yüzünü de okuduktan sonra, herkesin önünde sadakat yemini etmiş olan genç kızın evlilik töreni gerçekleşmektedir.